Ekonomi

Erdoğan: Enflasyon konusunda biraz zorlu bir süreç yaşayacağız, bunu kabul ediyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi dönüşünde medya mensuplarına yaptığı açıklamalarda ekonomiye ilişkin mesajlar da verdi.

Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkan sözleri şöyle oldu:

Sayın Putin, Batı’nın kendisine verilen sözlere uymadığını söyledi. İlk etapta 1 milyon ton tahıl göndereceğini belirtti. Özellikle Lavrov’la bugün yaptığımız toplantıda Katar-Türkiye-Rusya olarak fakir Afrika ülkelerine 1 milyon ton tahıl göndermeyi planladık. Yapmayı düşündüğümüz bu ihracatı gözden geçirerek adımlarımızı atacağız. Daha önce 33 milyon ton belirli tahıl sevk edilmişti. Yine bu tedbiri artırarak en az gelişmiş Afrika ülkelerini rahatlatmayı teklif ettik. Lavrov, “Bunu Başkanla birlikte gözden geçirelim” dedi. Bu konuyu Sayın Putin’le tekrar telefonda görüşeceğim, bu tedbiri artırarak az gelişmiş Afrika ülkelerini rahatlatmakta fayda var.

Bildiğiniz gibi Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı için Amerika Birleşik Devletleri’ne gidiyoruz. Gerek o toplantıda vereceğimiz mesajlar, gerekse zirvede yapacağımız ikili temaslar üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Amerika gezisi sırasında ülkemizde yatırımı olan birçok markayla görüşmeye geleceğiz. Onlarla doğrudan görüşmeler yapacağız ve tüm bunlarla birlikte her yıl bir klasik haline gelen Türk-Amerikan İş Konseyi’nin meşhur bir yemeği olacak. Ama her şeyden önce bu markalarla ikili görüşmelere çok önem veriyorum. Zaten Türkiye’de çok önemli yatırımları var. Onlarla yaptığımız görüşmelerin sonuçları bize çok daha değerli gelişmelerin yapıldığını gösterecek. Mesela bir firmanın denizde güneş enerjisi santrali kurma hedefi vardı. Bu adımı Türkiye’deki ortaklarıyla birlikte atma niyetlerini açıkladılar. Ancak bu saldırı şu anda yapılmıyor. Ayrıca güneş enerjisiyle ilgili gelişmeler var, güneş enerjisinde atılan adımlar var. Bunları çok önemsiyoruz. Rüzgâr ve güneş enerjisinde atılacak bu adımların yanı sıra nükleer enerjide de Akkuyu ile attığımız bir adım var. Sayın Putin’le Sinop’u da konuştuk. Sinop’ta atacağımız adım. Bu gezimizde Güney Kore Cumhurbaşkanı ile üçüncü santralin kurulması konusunda da bir görüşme gerçekleştirdik. Ve tüm bu adımlarla artık güç konusunda endişelenmemize gerek kalmayacak. Bütün bunlarla birlikte Türkiye’nin güç noktasındaki gücünü artırmak için ne yapacak?

Enerjide hat olmanın ötesinde İstanbul Finans Merkezi’nin Ataşehir’deki kulesini santral haline getirmeyi hedefliyoruz. Bir kuleyi iktidara tahsis edeceğiz. Söz konusu elektriğe gelince doğal elektrik, GES, HES, doğalgazın yanı sıra madenler ve tüm yer altı madenlerini de kapsayan bir güç merkezi olacak. Nasıl Londra’nın bir enerji piyasası varsa, Hamburg’un da bir enerji piyasası varsa, İstanbul Finans Merkezi’nin de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın yönettiği ve yönettiği bir merkez haline gelmesini ümit ediyorum.

Öte yandan Washington merkezli bir finans kuruluşu, Ceyhan’da özel bir şirketin yatırımı olan petrokimya tesisine 550 milyon dolar finansman sağladı. Cezayir Devlet Lideri Tebbun ile İstanbul’da yaptığımız görüşmede bu konularda ortak eylemimizi geliştirmeyi anlattı. Ceyhan’daki yatırıma 550 milyon dolarlık finansmanın girmesi çok değerli.

Uyguladığımız politikalarla yatırımcının güvenini çok güçlü bir şekilde kazanacağımıza inanıyorum. Buradaki en büyük avantajımız programın geniş çapta benimsenmesidir. Üç yönlü bir program açıkladık. Birinci sütun tabi ki depreme rağmen depremin yaralarını sararken mali disiplini de koruyacağız. 2-3 yıl açıklarımız yüksek olacak ama sonrasında Maastricht Kriterlerini çok rahat bir şekilde karşılayacağız. Aslında borcumuzun milli gelire oranı oldukça düşük. İkinci konu enflasyonla mücadele, yani enflasyonla mücadele programı. Bunun için çok net bir yol haritası var. Buna karşı para politikası yani niceliksel sıkılaştırma, seçici kredi sıkılaştırması gibi aldığımız birçok önlem var. Bunların etkili olması zaman alacak. Para politikasında alınan önlemlerin etkileri gecikmeli olarak görülmektedir. Dolayısıyla bu süreç tüm ülkelerde böyledir, biraz zaman alacaktır. Bu yüzden biraz sabırlı olmamız gerekiyor. Umuyorum ki önümüzdeki yıl bu dönemde enflasyonda çok net ve kalıcı bir düşüş göreceğiz. Üçüncü konu ise elbette yapısal reformlar… Yapısal reformlar finans politika ve para politikasını güçlü bir şekilde destekleyecektir. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin kredi notunun ciddi şekilde yükseltilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü zamanla Türkiye’nin göstergelerinin mevcut notun çok ötesinde bir kredi notunu hak edeceği açıktır. Türkiye’ye fon akışı güçlü bir şekilde başlayacak. Enflasyon konusunda biraz güçlü bir süreç yaşayacağız, bunu kabul ediyoruz.

Orta Vadeli Program ile enflasyonla mücadele ve güçlü ekonomi için kalıcı çözümlerimizi ve kapsamlı yol haritamızı ortaya koyduk. Bu yol haritasında fiyat istikrarı, finansal istikrar, beşeri sermaye, istihdam, yeşil ve dijital analiz, afet yönetimi, kamu maliyesi, iş ve yatırım ortamı alanlarında reformları nasıl ve ne zaman yapacağımız yer alıyor. Öte yandan ülkemiz istikrarlı yönetimi, demokrasiye bağlılığı, iş kurma ve yapma olanaklarıyla yabancı yatırımcılara cazip fırsatlar sunuyor. Yatırım ve ihracat odaklı büyüme politikamız uluslararası sermayeyi de Türkiye’ye çekecektir. 21 yıldır her alanda attığımız reform adımları aynı zamanda işimizi ne kadar ciddiye aldığımızın da göstergesi oldu. Bütün bunlar yabancı yatırımcılara Türkiye’ye olan inancın boşuna olmadığını gösterdi. Attığımız ve atacağımız adımlarla Türkiye’ye güvenen, bize inanan tüm yatırımcılar kazandı.

İnşallah enflasyonun düşmesiyle enflasyonun belini kıracağız, bu konuda hiçbir endişemiz yok. Orta Vadeli Program sadece ülkemizde değil dünyada da çok olumlu yankı buldu ve Orta Vadeli Programın yansımalarıyla birlikte piyasalara farklı bir canlılık geldi ve geliyor. Ayrıca yurt dışından Türkiye’ye kredi akışı da başlayacak inşallah. Gerek Suudi Arabistan’la yaptığımız toplantı, gerekse Birleşik Arap Emirlikleri ile yaptığımız görüşmeler oldukça verimli geçti. İnşallah yaptığımız anlaşmalar karşılığında hem yatırım çekecek hem de Türkiye’ye nakit girişini çok önemli anlamda artıracak.

Önümüzdeki günlerde Türkiye’yi parlak günler bekliyor. Bazı reyonlarda fahiş fiyat artışlarının önüne geçtik. Tüm branşlardaki fiyat artışlarını kontrol altına alacağız. Fahiş fiyat artışlarını durduracak mekanizma odunsuz işlediği için enflasyon hızla düşecek. Şu anda bunu sağlıyoruz. Türkiye’ye 21 yılda güçlü bir ekonomik ve mali yapı kazandırdık. Küresel ve bölgesel nedenler ve son olarak yaşadığımız yüzyılın felaketi ekonomide düşünceleri beraberinde getirse de zamanında aldığımız önlemler sonuç vermeye başladı. Alınan kararların ve tedbirlerin hızlı sonuç vermeyeceğini de biliyoruz. Bir geçiş dönemi var, enflasyonun yavaşladığı, durduğu, geriye gittiği bir süreç var. Artık her şey kontrol altında altında İstikrarla uyguladığımız politikalar ve yapısal reformlarla Türkiye’yi tek haneli enflasyona kavuşturacağız. Önümüzdeki dönemde yatırım-istihdam-üretim ve istihdama dayalı, enflasyonu sınırlayan, fiyat istikrarını sağlayan büyüme politikalarıyla gelişmiş bir Türkiye tablosu ortaya çıkacak. Bu ülkeyi tek haneli enflasyonla tanıştıran, enflasyonla ilgili en doğru çabayı gösteren ekiplerimizdir. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı çalışmalarımızla hedeflerimize kısa sürede ulaşacağız. Çalışmalarımızın olumlu sonuçlarını görmeye başladık. Atacağımız yeni adımlarla kalıcı çözümleri hayata geçireceğimize inanıyorum. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz ve bu hedefe ulaşmak için atacağımız birçok adım, Türkiye’yi ekonomik alanda da parlatacak. Vatandaşlarımızın hak ettikleri refah artışının kalıcı ve sürdürülebilir olmasını sağlayacaktır.

Ataşehir’de finans merkezimizi bizzat ben açtım ve bazı finans sektörü kuruluşları buraya yerleşti. Kamu bankaları buraya yerleşti. Açılış töreninde gerçekten çok güzel bir finans merkezimizin olduğunu gördüm. Artık bu adımla Ataşehir’e enerji merkezi kurulmasını sağlayacağız. Orada sadece doğalgaz olmayacak. Orada petrolden madenlere, yenilenebilir enerjiden cevherlere, mücevhere kadar pek çok adım atılacak. Altın Borsası dediğimizde sadece bizim bildiğimiz yerde değil, gerekirse önemli bir sirkülasyon da olacak, tüm bunlarla birlikte Trakya’da da bir doğalgaz merkezi olacak. Sayın Putin’le Soçi ziyaretinde bunu görüştük. Bildiğiniz gibi Trakya’dan gelen doğalgaz yüzde 40-50 civarında, Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak ama Avrupa bizden doğalgaz bekliyor. Mesela bir Macaristan bizden doğalgaz bekliyor, bizim de onlara sözlerimiz var. “Doğalgaz ihtiyacınızı buradan karşılayacağız” dedik ve Trakya temelli Dağıtımdan Avrupa’ya doğalgaz tedarik edeceğiz. Ataşehir birçok enerji türünün pazarlandığı ve dağıtıldığı yer olacak.

Zirve marjında ​​ve tüm uluslararası platformlarda muhataplarımızla yaptığımız toplantılarda güç konusunu farklı ve öncelikli bir başlık altında tartışıyoruz. İktidara dair her zaman yeni ve farklı çalışmalar yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Görüştüğümüz başkanlarla iktidar bağlarımızı ve atılacak yeni adımları konuştuk. Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Türkiye’nin küresel bir güç merkezi haline gelmesiyle diğer ülke kaynaklarının da Avrupa pazarına ulaşması mümkün. Özellikle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak fiziki doğalgaz üssü için atacağımız somut adımlarla küresel doğalgaz fiyatı Türkiye’de belirlenecek. Bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çalışmalar olgunlaştıkça ve son aşamaya gelindiğinde yeni müjdemizi kamuoyuyla paylaşıyoruz. Fiyatlandırma onlarla birlikte atacağımız bir adım, alacağımız bir karardır. Enerji ve Konvansiyonel Kaynaklar Bakanlığımız, Sayın Bakanımızın muhataplarıyla görüşerek bunları sonuçlandıracak. Bu tartışmaların sonucunda ortaklaşa alacağımız kararlarla yolumuza devam edeceğiz. Bakın mesela Suudi Arabistan ve Rusya petrol fiyatlarıyla oynuyordu. fiyatlar ile oynamak Sonuç olarak dünya ne yaptı? Tek başına ‘kararı ben verdim’ ile yapılamaz. Birlikte olacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu