Güvenlik uzmanları, 1980’lerde Avrupa’da geliştirilen, ama günümüzde ‘modası geçmiş’ olarak değerlendirilen teknolojinin, yani SMS’in, mesajlarınızın siber suçlular tarafından ele geçirilme riski taşıdığı konusunda uyarıyor.
Bunun yerine insanları, WhatsApp gibi şifrelenmiş uygulamaları kullanmaya davet ediyorlar. Bu uygulamalar, mesajlarınızı yalnızca alıcının çözebileceği gizli kodlara dönüştürüyor. SMS’ler ise telefona kurulmuş uygulamalar tarafından kolayca okunabiliyor. Hatta bazı uygulamalar, doğrudan SMS erişimi elde etmek için SMS’e şifre gönderip sonra bunu okuyarak sizin yazmanıza gerek duymadan SMS’le gelen kodu güvenlik formuna yazmak gibi kolaylıklar bile sunuyorlar.
Ama 4 haneli bir güvenlik kodunu ekrana yazmaya üşendiğiniz için önünüze gelen uygulamaya SMS okuma izni vermenin bedeli çok ağır olabiliyor. Yazılım firması Semperis’in siber güvenlik uzmanı Dan Lattimer, bu mesajları okuyabilen hacker’ların banka hesaplarına ulaşabildiğini veya adınıza açılmış internetteki hesaplara girebildiğini söylüyor. Böylece bilgilerinizi çalabiliyor veya sizi mağdur edecek başka kötülükler planlayabiliyorlar.
Kısa mesaj servisi anlamına gelen SMS, 1980’li yıllarda ortaya çıktı ancak 20. yüzyılın başlarında altın çağını yaşadı.
İlk SMS 1992’de gönderilmişti
Aralık 1992’de ilk kısa mesaj İngiliz mühendis Neil Papworth tarafından bilgisayarından meslektaşı Richard Jarvis‘e gönderildi ve Jarvis bu mesajı Orbitel kablosuz telefonundan aldı.
Ortalama bir milenyum kuşağı mensubunun hatırlayacağı üzere, ister Nokia 3310, ister BlackBerry veya Motorola Razr olsun, SMS cep telefonu kullanmanın ayrılmaz bir parçasıydı. Ancak 25 yıl sonra bu teknolojinin yerini uçtan uca şifreleme (E2EE) kullanan WhatsApp benzeri uygulamalar aldı. Artık şifreleme sorunu olan SMS’ten hayati bilgiler göndermek son derece riskli bir mesele.
